top of page

Âşık Tarzı Türk Halk Edebiyatı

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Dersi: Âşık Tarzı Türk Halk Edebiyatı


  • Âşık edebiyatı, halk edebiyatının bir koludur.

  • Türklerin İslam medeniyetinin etkisine girmesinden sonra âşık adı verilen saz şairlerince oluşturulmuştur.

  • İslamiyet’in Kabulünden Önceki Sözlü Edebiyat Dönemi’nin bir devamı niteliğindedir.

  • Âşık edebiyatının tam anlamıyla XVI. yüzyılda şekillendiği söylenebilir.

  • Âşıklar, halk edebiyatına ait nazım biçimlerini ve bu edebiyatla özdeşleşmiş hece ölçüsünü kullanmışlardır.

  • Dil sade, halkın kullandığı günlük konuşma dilidir.

  • Âşık, şiirlerini saz eşliğinde ve doğaçlama bir şekilde söyler.

  • Özellikle XVI. yüzyıldan sonra divan edebiyatı nazım biçimlerini ve aruz ölçüsünü kullanan âşıklar da vardır.

  • Diğer yüzyıllarda da âşık edebiyatı varlığını zenginleşerek günümüze kadar devam ettirmiştir.

  • Günümüzde ise bu terim yerine daha genel bir ifadeyle halk edebiyatı terimi kullanılmaya başlanmıştır.

  • Âşıklık geleneğinde usta-çırak ilişkisi önemlidir.

  • Usta âşık, saza ve söze yeteneği olan birini çırak edinir ve ona adım adım âşıklığı öğretir.

  • Mahlas edinme âşıklıktaki ikinci adımdır.

  • Âşıklık yolunda ilerleyen kişinin kendini yansıtan bir mahlas seçmesi geleneğin belirlediği bir durumdur.

  • Kişinin “âşık” olabilmesi için saz çalması da gereklidir.

  • Geleneğe göre kişinin âşık olduğunun en önemli göstergesi bade içme veya rüya görmedir.

  • Âşıkların bazıları, rüyalarında Hızır aleyhisselamı görüp uyanınca saz çalıp şiir söylemeye başlamışlardır.

  • Bazıları da yine rüyalarında pir elinden bade içerler, pirin gösterdiği sevgilinin yüzüne âşık olurlar ve böylece âşıklık makamına ulaşırlar.

  • Âşıkların çoğu okuma yazma bilmez. Bu nedenle şiirler doğaçlama ve sözlü şekilde icra edilir.

  • Divan şiirinden etkilenen âşıklar, aruzla şiir söylemişlerdir.

  • Şiirleri konuları genellikle aşk, sevgi, doğa, kahramanlık, ölüm, yoksulluk, toplumsal eleştiri vb.dir.

  • Âşık edebiyatı şiirleri meraklı dinleyiciler tarafından yazıya geçirilmiştir. Şiirler “cönk” adı verilen defterlere yazılmıştır.

  • Âşıklar şiirlerinde yarım uyağı sıklıkla kullanmışlardır. Tunç uyak, cinaslı uyak da âşık tarzı şiirlerde görülür.

  • Âşık edebiyatının en bilinen şairleri Karacaoğlan, Köroğlu, Âşık Ömer, Gevheri, Dadaloğlu, Kayıkçı Kul Mustafa, Dertli, Bayburtlu Zihnî, Erzurumlu Emrah, Ruhsatî, Âşık Veysel’dir.

Âşık tarzı Türk halk edebiyatında kullanılan nazım biçimleri

Koşma

  • Koşmalar 11’li hece ölçüsü ile dörtlükler hâlinde söylenmektedir.

  • Dörtlük sayısı 3-5 arasında değişmektedir.

  • Kafiye düzeni abab - cccb - dddb … şeklindedir.

  • Bazen ilk dörtlüğün kafiye düzeni değişir ve aaab/abcb şeklinde de olabilir.

  • Halk edebiyatının bir özelliği olarak sade, halkın her kesiminden insanın anlayabileceği yalınlıkta bir dil kullanılmıştır.

  • Koşmalarda genellikle lirik konular işlenmektedir.

  • Koşma nazım biçiminin, İslamiyet’in Kabulünden Önceki Dönem’de yer alan koşuklara benzediği söylenebilir.

  • Koşmalar lirik söyleyişi yönüyle divan şiirindeki gazellere benzetilebilir.

  • Koşma nazım biçimi işlediği konular yönüyle çeşitli türlere ayrılmaktadır.

Güzelleme: Sevgili, güzellik, doğa gibi bireysel temaları işleyen koşmalardır.

Koçaklama: Yiğitlik, kahramanlık konularını işleyen koşmalardır.

Ağıt: Ölen bir kişinin ardından duyulan üzüntüyü, acıyı dile getiren koşmalardır.

Taşlama: İnsanların ya da toplumların aksayan yönlerini konu edinen koşmalardır.


Güzelleme türünün halk edebiyatındaki temsilcisi Karacaoğlan, koçaklama türününki Köroğlu, taşlamanınki Seyrâni’dir. Ağıtlar ise âşık edebiyatı nazım türlerinden olmakla birlikte daha çok anonim halk edebiyatı ürünleri olarak bilinir.

Semai

8’li hece ölçüsü ve dörtlükler hâlinde söylenen veya aruzla yazılan; daha çok sevgi, doğa, güzellik konularını işleyen ve özel bir ezgisi olan âşık edebiyatı nazım biçimi semaidir.


Varsağı

8’li hece ölçüsüyle, dörtlükler hâlinde (3-5 dörtlük) ve kendine özgü bir ezgiyle söylenen varsağılarda “bre, hey, behey” gibi mertçe söyleyişler dikkat çeker.


Destan

Genellikle 11’li hece ölçüsüyle, dörtlükler hâlinde (Dörtlüklerde sayı sınırlaması yoktur.) oluşturulur ve destanlarda savaş, yangın, sel, deprem gibi toplumu etkileyen olayların yanında ünlü kişilerin maceraları da ele alınır.

Comments


bottom of page