Azerbaycan Türkleri Edebiyatı
Azeri edebiyatı Kafkasya, Azerbaycan, İran, Irak ve Doğu Anadolu yörelerinde yaşayan Türklerin, Doğu Oğuzca olarak tanımladığımız Türk şivesiyle ortaya koydukları bir edebiyattır. 19. yüzyılın ilk çeyreğine kadar bir bütün halinde varlığını devam ettiren Azeri edebiyatı 1828 yılında Ruslarla İranlılar arasında imzalanan Türkmençayı Anlaşmasına göre ikiye bölünmüş; Kuzey Azerbaycan Rus, Güney Azerbaycan ise İran hakimiyetinde kalmıştır.
Arapların Kafkas bölgesini işgaliyle bölgede İslam diniyle birlikte i Arapça yayılmaya başlamıştır. 8. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Arapça eserler veren Azeri şairler arasında İsmail İbn Yesar ve Musa Şehavat gibi isimler vardır.
Bölgede Selçukluların hakimiyetiyle birlikte bu bölgelerde Arapça’nın yerini Farsça almıştır. 11 ve 12. yüzyıllarda Farsça eser veren şairler arasında Hatip Tebrizi (1030-1109), Hakanî Şirvanî (1126-1199) ve Nizami Gencevî (1141-1209) sayılabilir. Farsça eser veriş Azerbaycanlı Türk şairlerinden en önemli isim Nizami Gencevi’dir. Türkçe şiirleri ele geçen ilk Azeri şair ise 13. yüzyılın sonunda yaşayan Hasanoğlu’dur.
14. yüzyıl Azerbaycan edebiyatının en önemli isimleri Kadı Burhaneddin ve Nesimi’dir. 15. yüzyılın sonu ve 16. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşayan Şah İsmail’in sarayı bir kültür merkezi olmuştur. Şah İsmail, halk edebiyatından da faydalanmak suretiyle Hatai mahlasıyla yazdığı şiirlerde Azerbaycan edebiyatında kendine özgü bir yer edinmiştir. 16. yüzyılda Azeri Türkçesine ve şiirine ölmezlik kazandıran bir diğer isim Fuzuli’dir. 17. yüzyılda Sarı Âşık ve Hasta Kasım adlı şairler önemli isimlerdir. 18. yüzyılda modern Azerbaycan edebiyatının öncüsü sayılabilecek Molla Penah Vakıf (1717-1797) yetişmiştir.
19. yüzyılın ilk çeyreğiyle birlikte Kuzey Azerbaycan’da başlayan yenileşmenin öncüleri arasında Abbaskuluağa Bakıhanlı (1794-1846) Mirza Şefi Vazıh (1794-1852) gibi isimler olmasına rağmen modern Azerbaycan edebiyatının en büyük temsilcisi ise Mirza Fethali Ahundzade 1812-1878) dir. Ahundzade, muhtelif eserleriyle modern edebiyatın esaslarını kurmuştur. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Celil Memmedguluzade tarafından 1906-1931 yılları arasında çıkarılan “Molla Nasreddin” dergisi edebiyatta yeni bir üslubun gelişmesine yol açmıştır. 1905-1920 yılları arasındaki Azerbaycan edebiyatının bir diğer önemli ismi Sabir’dir. Azerbaycan edebiyatında millî edebiyat cereyanını benimseyen şiirlerini Ziya Gökalp ve Mehmet Emin Yurdakul’un şiir anlayışı tarzında yazan Ahmet Cevat (1892-1937) ise dönemin millî anlayışa sahip yazarı olarak dikkat çeker.
1920’den sonra rejimin değişmesine bağlı olarak Azerbaycan’da sosyal hayat ve cemiyet hayatı da hızla değişmiştir. 1941-1946 yılları arasındaki II. Dünya Savaşı yıllarında edebî konular genellikle savaşla ilgilidir. Bu dönemde yazılan eserler halka cesaret verme üzerinedir. Savaş kadarki dönemin önemli şahsiyetleri arasında Yusuf Vezir Çemenzeminli çok yönlü bir yazar olarak dikkat çeker.
Mehmet Said Ordubadi (1872-1950) ise dönemin diğer önemli bir ismidir. Yazar dört ciltlik “Dumanlı Tebriz” adlı romanında Güney Azerbaycan’da cereyan eden siyasî ve içtimaî olayları anlatır.
1960’lı yıllar ise Azerbaycan edebiyatında yeni bir devrin başlangıcıdır. Bu dönemde İsmail Şıhlı, ve Çingiz Hüseyinof gibi isimler öne çıkar. 1920 ve 1930’lu yıllarda doğan yazarlar arasında ise Anar en dikkat çekici isimdir. O konu ve kahramanlarını çağdaş Azerbaycan hayatından almış olmasına rağmen bu sınırlar içinde kalmamış, milliden evrensele ulaşmayı başarabilmiştir. Bu dönemin en önemli iki ismi Nebi Hezri ve Bahtiyar Vahapzade’dir.
1828 yılında Azerbaycan ikiye bölündükten sonra Güney Azerbaycan edebiyatı halk edebiyatı ve klasik edebiyat tarzında devam etmiştir. 1906-11 yılları arasında İran’daki meşrutiyet hareketleri belli ölçüde bir yenileşmeyi beraberinde getirmiştir. Güney Azerbaycan edebiyatında en önemli iki hadise II. Dünya Savaşı yıllarında Veten Yolunda adlı gazeteyle Şairler Meclisi’nin kurulmasıdır. Bu iki edebî hareket güneyde belli bir neslin yetişmesine vesile olmuştur. Güney Azerbaycan edebiyatının en önemli ismi Seyid Mehemmed Şehriyar’ın en büyük özelliği şiirlerindeki lirizmdir. Heyder Babaya Selam adlı iki manzumesi bütün Türk dünyasında büyük etki yapmıştır. Güney Azerbaycan edebiyatının en önemli isimleri Bulud Karaçorlu Sehend, Habib Sahir ve Ali Tebrizi’dir. 1978 devriminden sonra İran’daki Türk edebiyatında büyük gelişmeler olmuştur. Varlık, Köroğlu gibi dergiler etrafında edebî eserler kaleme alınmıştır.
Doç. Dr. İbrahim DİLEK
Comments