Kırım ve Türk Edebiyatı
Kırım Türkleri yazılı edebiyatları meydana gelene kadar güçlü bir halk edebiyatı ortaya koymuşlardır. Kırım destanları 1896 yılında Radloff, 1980 yılında ise Cafer Bekirov tarafından derlenmiş ve neşredilmiştir. Bölgenin Osmanlı İmparatorluğuna bağlanmasından sonra klâsik tarzda şekillenmeye başlayan Kırım edebiyatı, Kuzey Türkçesi ve Osmanlı Türkçesi olmak üzere iki kolda gelişir. Kırım Türk edebiyatını altı döneme ayırmak mümkündür: 1. Hanlık Dönemi, 2. Rus İstilâsı Dönemi , 3. "Tercüman" Dönemi, 4. 1905- 1917 Dönemi, 5. 1917- 1944 Dönemi, 6. 1944’ten günümüze kadar olan dönem. XV. asırdan itibaren Kırım'da Mengli Giray ve Hüseyin Kefevî (15. asır), Bora Gazi Giray (Gazaî) ve Rammayıl Hoca (16. asır), Aşık Ömer, Mustafa Cevheri, Leylâ Bikeç, Aşık Arif, Can Muhammed ve Edip Efendi (17. asır) gibi ünlü şairler yetişmiştir; fakat, bu dönem şairlerinin eserlerinin tamamı bugün elimizde mevcut değildir.
XVIII. asra kadar Osmanlı tesiri altında gelişen Kırım Türkçesi ve edebiyatı 1783 yılında Kırım'ın Rusya'ya ilhakı ile gittikçe zayıflar. Rusların Kırım'ı ilhakıyla durgunluk dönemine giren Kırım Edebiyatı, XIX. asrın ikinci yarısından itibaren canlanmaya başlar. Canlanma hareketini Abdurrahman Kırım Hace ve Abdurrefî Bodanski, İsmail Gaspıralı, Hasan Nuri gibi yazar ve eğitimciler başlatmıştır.
1905 Meşrutiyet inkılâbından sonra Rusya'da yaşayan bütün Türk boylarında olduğu gibi, Kırım Türkleri'nde de millî edebiyat yolunda çalışmalara hız verilmiştir. Bu dönemde, Abdurreşit Mediyev, Osman Akçokraklı, Bekir Emekdar, Hasan Çergeyev, Ali Bodaninski, Hasan Sabri Ayvazov; İsmail Lemanov, Hüseyin Şamil Toktargazi, Osman Zaatov, Habibullah Kerim, Hüseyin Baliç, Gaffar Şerfeddin, Mehmet Nüzhet, Seyyid Mahmut Rifatov, Seyyid Abdullah Özenbaşlı, Habibullah Odabaşı, Mehmet Niyazi, Mithat Rifatov gibi pek çok aydın, halkı cahillikten kurtarmak ve onun medenî seviyesini yükseltmek için çalışmışlardır.
1.Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Türkiye ile münasebetler kesilmiş ve İstanbul'un yerini Kazan almıştır. Bu dönemin önemli temsilcileri, Şamil Toktargazi (1881-1913), Hasan Çergeyev (1879-1946), İlyas Boranganski (1852-1942), Ali Bodanski (1865-1920), İsmail Lemanov (1871-1942), Osman Akçoraklı (1879 - 1938); Mehmet Nüzhet (1888 - 1933), Abdullah Latifzade, (1890 - 1938) , Seyyid Abdullah Özenbaşlı (1867-1924)’dır.
1917 Devrimi Kırım Türkleri'nin siyasî ve sosyal hayatlarında yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. 16 Kasım 1918'de Beyaz Rus Ordusu, 11 Kasım 1920'de ise Kızılordu Kırım'ı işgal etmiş ve Sovyet hakimiyeti Kırım'a tam olarak yerleşmiştir Bu dönemde edebî eser verenler, Hasan Çergeyey, Mehmet Nüzhet, Abdullah Latifzade, Ömer İpçi, Bekir Çobanzade, Yakup Şakirali gibi ediplerle Abdurrahim Altanlı, Ziyaddin Cavtöbeli, Cafer Gaffar, İlyas Tarhan, Irgat Kadir, Mahmut Nedim, Eşref Şemi-zade, Kerim Camanaklı gibi gençlerdir.
1976 yılında bir grup genç yazarın çalışmaları sonucu Kırım Türkçesi ile hazırlanan "Yıldız" almanağı, 1980 senesinde iki ayda bir çıkarılan "Yıldız" dergisine çevrilmiştir. Bu dönemde Mehmet Bekirov ile Yusuf Bolat, üçüncü sınıflar için "Ana Tili" (1974); S. Müjdabayev ve Yusuf Bolat, dördüncü sınıflar için "Ana Tili" (1979); A. M. Gargavets, yedinci sınıflar için "Ana Tili" (1988) ve A. Memetov, fakülte öğrencileri için "Tatar Tili Grammatikasının Praktikumi' (1980) isimli gramer kitaplarını, A.M. Gargavets "Ana Tilinde" (1988) isimli okuma ders kitabını; S.A. Asanov, A.M. Gargavets, S.M. Useyinov "Knmskotatarsko - Russkıy Slovar (1988) isimli Kırım Türkçesi - Rusça sözlüğü neşretmişlerdir.
1983 senesinde Moskova'da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği yazarlar sekreteryasında yapılan Kırım şiirinin müzakeresine, şairlerden Çerkez Ali, Riza Halid, Bilal Mambet, İsa Abduraman, Zakir Kurtnezir katılmıştır. Bu dönemde Gafur Gulam Neşriyatı bünyesinde kurulan Kırım Tatar yayınları bölümünde Kırım Türkçesi ile neşriyat yapma imkânı doğmuştur.
Doç. Dr. İbrahim Dilek
Commentaires